Kitap Kulübünde Bu Ay (Kasım 2012) : Kargaların Ziyafeti

Kargaların Ziyafeti – Kısım 1, 2

Giriş

“Ejderhalar,” dedi Mollander. Yerden aldığı kurumuş elmayı bir elinden diğerine attı.

“Elmayı fırlat,” dedi Sfenks Alleras. Sadağından çıkardığı oku yay kirişine taktı.

“Bir ejderha görmek isterdim.” En gençleri Roone’du; erkeklik çağına daha iki yıl olan tıknaz bir çocuk. “Bunu çok isterdim.”

Ben de Rosey’nin kollarında uyumak isterdim, diye düşündü Pate. Oturduğu sırada huzursuzca kıpırdandı. Kız sabaha onun olabilirdi pekâlâ. Onu Eski Şehir’den uzaklara götüreceğim, Dar Deniz’in karşısına, Özgür Şehirler’den birine. Oralarda üstatlar yoktu, onu suçlayacak kimse yoktu.

Pate, Emma’nın yukarıdaki pencereden gelen kahkahasını duyabiliyordu; kadının sesi, eğlendirdiği adamın pes sesine karışıyordu. Emma, Telek ve Maşrapa’daki hizmetçilerin en yaşlısıydı, en az kırk yaşında olmalıydı ama etli butlu hâliyle hâlâ güzeldi. Rosey onun kızıydı, on beş yaşındaydı ve yeni çiçek açmıştı. Emma, Rosey’nin bekâretinin bir altın ejderhaya mal olacağını duyurmuştu. Pate, dokuz gümüş geyik ve bir kavanoz dolusu bakır yıldızla metelik biriktirmişti ama bu pek işine yaramayacaktı. Bir yumurtadan gerçek bir ejderha çıkarma şansı, sikke biriktirerek altın bir ejderha yapma şansından fazlaydı.

Haberin Tamamını Görüntülemek için Başlığı Tıklayınız

Kitap Kulübünde Bu Ay (Eylül 2012) : Kılıçların Fırtınası

Kılıçların Fırtınası – Kısım 1, 2

GİRİŞ

Gün griydi, acı soğuktu ve köpekler kokuyu almıyordu.

İri siyah dişi, ayı izlerini kokladı, geri çekildi ve kuyruğunu ba-caklarının arasına kıstırıp sürünün yanına döndü. Köpekler sefil halde, nehrin kıyısında toplanmıştı; rüzgâr bedenlerini kamçılı-yordu. Chett de hissediyordu; kat kat kara yünün ve kaynatılmış derinin içine sızıp onu da ısırıyordu rüzgâr. Lanet hava hem in-sanlar hem de hayvanlar için korkunç derecede soğuktu ama buradaydılar işte. Ağzı çarpılmış haldeki Chett yanaklarındaki ve boğazındaki çıbanların öfkeyle kızardığını hissedebiliyordu. Sur’da, uğursuz kuzgunlarla ilgilenip ihtiyar Üstat Aemon’ın şö-minesini yakarken güvende olurdum. Bu rahatlığı yasak Jon Kar al-mıştı elinden; o ve şişman arkadaşı Sam Tarly. Burada, er bezleri donarken bir tazı sürüsüyle birlikte Tekinsiz Orman’ın derinlikle-rinde olması onların suçuydu.

Haberin Tamamını Görüntülemek için Başlığı Tıklayınız

Kitap Kulübünde Bu Ay (Ağustos 2012) : Kralların Çarpışması

Arka Kapak

BUZ VE ATEŞİN ŞARKISI, II

Krallar çarpışırken tüm diyar titrer…

George R. R. Martin, Taht Oyunları’nın sabırsızlıkla beklenen devam kitabı Kralların Çarpışması’nda okuyucuları eşsiz hayal gücüyle buluşturuyor. Büyü, intikam ve savaşla dolu, eşi benzeri görülmemiş bir dünyanın kapıları açılırken büyük bir serüven başlıyor.

Alev ve kan rengine bürünmüş bir kuyruklu yıldız, gökyüzünü baştan başa kaplamıştır. Ejderha Kayası’nın kadim kalesinden, Kışyarı’nın haşin topraklarına kadar korkunç bir keşmekeş hâkimdir. Altı güç, Demir Taht’ı ve parçalanmış Yedi Krallık’ı ele geçirmek için kıyametvari bir savaşa hazırlanmaktadır. Gecenin karanlığında ölüler yürümekte, kardeş kardeşi katletmektedir. Bir akıl şövalyesi, tehlike saçan bir büyücü kadını zehirlemek peşindedir. Bir prenses, öksüz oğlan kılığında dolaşmakta; Ay Dağları’nın vahşi adamları, yağma için inmektedir. Kardeş katli, zillet, simya ve kıyımla ilerleyen bu macerada zafer, kılıcı ve kanı en soğuk olanların dahi olabilir…

Haberin Tamamını Görüntülemek için Başlığı Tıklayınız

Kitap Kulübünde Bu Ay (Temmuz 2012) : Taht Oyunları

Taht Oyunları 1. Kitap – Buz ve Ateşin Şarkısı (1. ve 2. Kısım Tek Kitapta)

GİRİŞ

Ormana karanlık çökmeye başlarken, “Artık geri dönmeliyiz,” diye ısrar etti Gared. “Yabanıllar öldü.”

“Ölüler seni korkutuyor mu?” diye sordu Sör Waymar Royce. Yüzünde belli belirsiz bir gülümseme vardı.

Gared atılan yemi yutmadı. Yaşlı bir adamdı, ellisini geçmişti ve nice küçük lordun gelip geçtiğine şahitlik etmişti. “Ölü ölüdür,” dedi. “Bizim ölülerle işimiz olmaz.”

“Gerçekten öldüler mi?” diye fısıltıyla sordu Royce. “Öldüklerine dair kanıtımız var mı?”

“Will görmüş,” diye cevap verdi Gared. “Will’in sözü benim için yeter kanıttır.”

Will er ya da geç bu laf dalaşının içine çekileceğini biliyordu. Konu bir an önce konuşulsun da bitsin istiyordu. “Ölü adamlar şarkı söylemez, derdi annem,” diyerek karıştı lafa.

Haberin Tamamını Görüntülemek için Başlığı Tıklayınız